Uzun yıllar akciğer kanseri cerrahisinde standart yaklaşım, açık ameliyat olarak kabul edilmiştir. 2000’li yıların başından itibaren kapalı ameliyat olan minimal invaziv tekniklerdeki ilerleme kendini video yardımlı torakoskopik cerrahi (VATS) olarak ortaya çıkarmış ve VATS erken evre akciğer kanserlerinde cerrahi rezeksiyon için standart bir tedavi olarak kabül edilmiştir.
Kapalı ameliyat olan VATS’ın avantajları; daha az ağrı, daha az kan kaybı, daha az komplikasyon, akciğer fonksiyonlarının daha iyi korunması, vücuttta azalmış reaksiyon, kısa hastanede kalış süresi ve ameliyat sonrası toparlanma süresinin de kısa olması nedeniyle normal yaşam aktivitesine daha çabuk dönüş olarak açıklanmaktadır.
Özellikle ameliyat sonrası toparlanma süresinin kısa olması sayesinde cerrahi girişim sonrası gerekli olabilecek diğer sistemik tedavi olan kemoterapi veya radyoterapi tedavilerinin uygulamasına daha kısa sürede başlama imkanı sağlayabilmektedir..
Son yıllarda VATS‘ın teknik sınırlamalarının üstesinden gelebilecek şekilde Robotik Cerrahi de akciğer kanseri tedavisinde kapalı ameliyat olarak yerini almıştır. Bu tekniğin artıları arasında enstrümanların kullanımında daha esnek bir manevra imkanı sağlaması, ameliyat sahasının yüksek çözünürlüklü ve 3 boyutlu görüntüsünü sağlaması da sayılabilir.
VATS lobektominin uygun seçilmiş vakalarda oktogenaryanlarda(seksenli yaşlar) erken evre akciğer kanseri tedavisinde oldukça güvenli bir yöntem olduğu ortaya konmuştur.(48) Akciğer kanserli hastaların %25’inden fazlasında hastalıkları esnasında beyin metastazları ortaya çıkabilir. Bu durum kendini başağrısı, bulantı, inme veya nörokognitif bozulma ile gösterir.( Metastatik akciğer kanseri vakalarında cerrahinin yeri yok denilecek kadar azdır ve ancak çok özel seçilmiş hasta grubu için bazı durumlarda düşünülebilir.