Pektus karinatum yani güvercin göğüs, göğüs duvarında görülen bir şekil bozukluğudur. Kunduracı tipi göğüste, toplumda ‘iman tahtası’ olarak da bilinen göğsün önündeki sternum kemiğinin olduğu yerde içe doğru çöküklük oluyor. Güvercin göğüsde ise bu görüntünün tam tersi olarak göğüs ön kısmında öne doğru bir çıkıntı oluşuyor. Doğuştan gelen bu şekil bozuklukları çok hafif şekil bozukluğundan çok ağır formlara kadar her hastada farklı şiddette ortaya çıkabiliyor. Nedeni ise göğüs kafesindeki kaburga kemiklerinin büyümesinden sorumlu kartilaj kısmının aşırı, kontrolsüz bir biçimde büyümesinden kaynaklanıyor. Bu büyüme, sternum kemiğini öne iterek bir çıkıntı oluşmasına yani güvercin göğse sebep oluyor
Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü de doğuştan gelen hastalık grubuna giriyor. Bu grup hastalarda yapılan araştırmalarda ailesel bir geçiş, yani genetik bir yatkınlık olduğu, yaklaşık üç hastanın birinde gösterilmiş. Eğer ailede göğüs duvarında görülen bir şekil bozukluğu hikâyesi varsa risk artıyor. Kunduracı göğsü genellikle yaşamın ilk yıllarında görülüyor. Güvercin göğsü ise yaşamın ilk yıllarında görülmekle birlikte genellikle daha sonraki yıllarda, özellikle ergenlik döneminde daha belirgin hale geliyor ve saptanıyor. Genellikle çocuklarda hareketle artan, oyun sırasında hissettiklerini tarif ettikleri nefes darlığı ve göğüs ön duvarda ağrı gibi şikayetler görülüyor.
Pektus karinatumda cerrahi tedavi nasıl yapılıyor?
İkinci sıklıkta görülen güvercin göğüs deformitesi için de son yıllarda gelişmiş minimal invazif yöntem olan Abramson tekniği uygulanıyor. Bu yöntemle de açık ameliyata gerek kalmadan bu şekil bozukluğu da daha minimal bir girişimle düzeltilebiliyor ve hemen hemen aynı avantajlara sahip bir ameliyat tekniği uygulanıyor.
Bu grup hastalarda ameliyatın amacı; göğüs kafesindeki doğuştan gelen yapısal baskıyı azaltmak, aynı zamanda göğüs kafesinin normal gelişimine izin vermek, çok nadir olmakla birlikte akciğer ve kalpte oluşabilecek sorunları engellemeye çalışmak, hastanın duruşunu düzeltmek ve ileride gelişebilecek psikolojik problemleri ortadan kaldırmaktır. Ameliyatla tedavi sonuçları çok iyi oluyor. Başarı şansı yüzde 95-98 seviyelerinde bulunuyor. Bu nedenle tek ameliyat genelikle yeterli oluyor.